14 Haziran 2009

4 Kaktüsün Sadakati

“Modern yaşamda hayatımızı sürdürebilmek için binlerce insana ihtiyaç duyarken ömrümüz birkaç dost edinmeye ancak yeter.”
Adam Smith

Smith haklı mıydı? Bunca kalabalık en beylik tabiriyle insanı yalnız mı bırakıyordu? Bir arada yaşayan yalnızlar güruhu olarak hayatını sürdüren homo-modernicus yaşadığı gibi de ölüyordu. Smith haklıydı. Yalnızlığın bireyin üstüne örttüğü kabuk yüzünden kendi gibi olamayan homo-modernicus girift kimlikleriyle yaşayıp gidiyordu. Kendi çıplaklığını ortaya çıkaramadığından olsa gerek, sadakat en büyük sorunlardan biri sayılmaktaydı. Herkesin olmadığı gibi davrandığı (daha kaba anlamıyla yalancı olduğu) bir dünyada kim, bir diğerine ne kadar sadık olabilirdi ki? Homo-modernicus’un hayvan ve bitki besleme, onu kendisine sadık kılma çabası da bu arayışın ürünü olarak ortaya çıktı. En sadık hayvanın ya da bitkinin (aslında köle olmaya en yakın adayın) en sevilen canlı sayılması boşunda değildi.

Kaktüs bunlardan biriydi. Homo-modernicus’un sadakat arayışının en metaforik örneği sayılabilirdi. Unutuldukça var olan bir bitkiydi. Dirayetli, inatçı, dayanıklıydı. O yüzden de homo-modernicus tarafından unutulmasına inat varlığını en güç koşullarda bile sürdürebiliyordu. Bakımsızlık ya da ilgisizlik ona içkin değildi. Unutulsa da, bakılmasa da, bir kenara da itilse varlığını sürdürebildiği için “sadık” sayılıyordu. Homo-modernicus’un bencilliğine, şişkin egolarına rağmen oradaydı. “Ben unutsam da, o beni unutmaz”dı. Kaktüs, “ben herkesi unutabilirim, ama kimse beni unutmamalı” mottosunun temsiliydi adeta. Aranılan sadık kölenin karşılıklarından biriydi.

Kardeşim bu homo-modernicus ne lanet bir şey ya. Of; yazdıkça nefret ettim.

4 yorum:

  1. ve dikenleriyle baştan gardını almıştı: "bana şefkatle dokunmaya kalkmayasınız diye bu dikenler. zira alışmak istemem bu şefkatli lakin sadakatsiz dokunuşlara. kendi sadakatim öğretti bana sadakatsizliği, unutup hüsrana uğramayım diye de terketmedim sadakatimi. işte budur benim sadakatime dahi sadakatim.." ama kaktüs aynı zamanda fedakardı da radyasyona karşı fedailik edecek kadar..

    YanıtlaSil
  2. Sevgili doktor,

    yazilarinizin tamaminda modernite'yi elestiriyor gibi gorunuyorsunuz. Ama acaba bir imkan olarak moderniteden soz edemez miyiz? bu baglamda dusuncelerinizi bizle paylasirsaniz sevinirim.

    YanıtlaSil
  3. modern doğulmaz, zamanla modern olunur...

    Muhahaha...

    YanıtlaSil

Anonim kullanıcı olarak göndereceğiniz yorumlarda mail ya da blog adresi gibi iletişim adreslerinizi belirtmeniz önemle rica olunur.

SST Atölye